Dünyanın en büyük taraftar grubu çarşı hakkında By: serseri_avcisi_holigan Date: July 16, 2007, 04:03:01 PM
Dedikya bir kere, "Beşiktaş ya ruhumuzdadır, ya da hiçbir yerde..."
Çarşı nedir?
çarsi kapalinin ortasinda siralanan bir gurup degildir. çarsi bir ruhtur. çarsi, new york'da metro trenine yazilmis siyah beyaz bir grafitidir, prag'da duvara yazilmis bir yazidir, erzincan'da bir dagin yamacina yazilmis sevgidir, adana'da derneginin duvarlarina boyanmis siyah'la beyazd1r, galatasaray lisesi duvar1na yaz1lm1_ 'çarsi ulan' isaretidir. bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sirtinda tasinan kutsal besiktas formasindadir çarsi. zonguldak'ta maden göçügünden cikartildiginda ilk nefesle sorulan 'maç kaç kaç? ' sorusundadir
çarsi. hakeme kizdiginda 'satanist hakem' diye bagirip gündemi takip edenlerdir. ezik civcivler'in yalakaliklarina 'tek adam, atam' yada 'bir pankartta
verhaugen'e aç avrupa sampiyonu ol fener' diyen zekadir. besiktas askini
pankartlarda 'baska boyutlarin tanrisi' diye ifade eden kalp'dir. ceza'si geregi bos kalmis tribünlere 'ruhumuz yeter' yazan yüreklerdir. kasinanin tesislerinde ziyaret eden yada ellerine verdikleri 'cobarde gallina ortega (korkak tavuk ortega) ' pankartiyla maymun edenlerdir. 'erkek adam renkli tak1m tutmaz' deyip alemi dut yemis bülbüle çevirenlerdir. 'isiklar söndügü zaman tüm fenerliler güzeldir' pankartiyla herkesi güldürenlerdir. 'bizim taraftarimiz daha fazla' diye böbürlenenlere 'en fazla sinek'de bokun üzerinde olur' cevabini yapistiranlard1r. futbolcusuna kizdiginda 'askimiz renklere sizlere degil' diyen renk askidir. 2 km bayrak yapip dünya rekoru kiran sevgidir, o bayragin en arkasinda hiç birakmadan duran 72 yas1ndaki teyzedir. ayakta boynunda siyah beyaz kaskoluyla titreyerek karakartallarini seyreden nine'dir. tribünde bir doktordur, isçidir, is adamidir, okuma yazma bilmeyen bir sokak çocugudur, profesördür. omuz omuza ziplayip 'besiktasim benim
biricik sevgilim' diye gözünde yas girtlagini yirtan solcusudur, sagcisidir,
ateistidir, hacisidir, müslümanidir, ermenisidir, yahudisidir, hiristiyanidir. irak isgalinden önce savasa karsi duran yurtseverlerin yanindaki ruhtur. mitinglerde 'besiktasliyiz, savasa karsiyiz 'tezahüratlarinda,tribün'de 'savasa hayir',
'amerikan sahinlerine kars1 karakartallar' pankartlariyla tepkisini koyand1r. bir f16 burnuna yapilmis kartal'd1r. çarsi'nin 'a' sini
anarsinin 'a'siyla yazan güce tapmayan isyankarliktir. 'siyah beyaz ölüm yasam' diyen felsefedir. holiganligi kahpelik, delikanliligi da hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir. sevinmek için sevmeyendir, inadina inançla basli oland1r. nazim hikmet'in 'aslolan hayattir' ina tribünlerin haci babasiyla 'hayatta besiktas' diye ölümsüzlestirenlerdir. 'çarsi,
mustafa kemal hariç herkese, hatta kendine de karsi' diyen aykiriliktir. tribüne boydan boya 'ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarima siyah beyaz güller atilacaksa, mezar tasima besiktas yazilacaksa, böyle ölüm hos gelsin sefa gelsin...' yazan ölümsüz sevgidir. çarsi ruhu besiktasinin uslanmaz asi ruhudur,
Besiktasini taparcasina seven cilgin asigidir.....
Bizki en sağır kulaklara fısıldardık: "Burası İnönü burdan çıkış yok oğlum, yok kızım " diye... Burası İnönü; golden sonraki sevinçle başlar ölüm-kalım savaşı; Beşiktaşımızın üstünde siyah-beyaz çubuklu forma, bizim dilimizde "Beşiktaşım sen çok yaşa, canım feda olsun sana"
... Gökyüzü simsiyah, ruhlar bembeyazdır artık. Ve, bir Kartal seyretmektedir bunları gökyüzünün en yüksek noktasından süzülürcesine... Beşiktaşlı olmak sadece "taraftar" olmak anlamına gelmez. Taraftarlığı da bir kutsal forma içerisinde kutsamaktır... İşte o zaman ruhlar ve bedenler tek bir varlık gibi dans ederler tribünlerde...
Dedikya; burası İnönü! Burada yaşanılanlar, anlamayanların akıl sağlığını bozar. Mabedimiz İnönü kutsaldır bizim için. Kucaklaşmanın olduğu güne siyah-beyaz peynir zeytinle başlarsın; sonra Kartal olur 40 bin kişi konarsın tribünlere, topla birlikte sen de tribünde atağa geçersin; orta yaparsın; kafa topuna çıkarsın; gol atar gol kaçırırsın; rakibin atağını kesmek için tribünde kendi kalene koşarsın; arasıra sen de tribünde sakatlanırsın ama kimseye çaktırmazsın; totem yaparsın; maçı bırakıp, koridora çıkıp dua edersin; kulaklarına gelen sesin tansiyonuna dayanamaz, tekrar tribüne koşarsın; inanmışlığın verdiği haykırmayla tekrar tribünde atak üstüne atağa geçersin... "Haydi Kartalım... Haydi Beşiktaşım..." diye yalvarırcasına bağırırsın...
Çünkü sen 12. Adamsın!
12. Adam asla yorulmaz, inancını yitirmez, hep pozitif olmak zorundadır, bu enerjiyi sahaya yansıtmalıdır. Giydiği 12 numaralı formanın hakkını verir. Akıttığı terden güneşte çay demler. Maçı Kartallar edasında koparır, kazandırır. İnönü'de maç oynanırken orada olamayan 12. Adamların gözleri açık gider ölüme.
12. Adamlar zor bulunurlar... Öldüklerinde İnönü'nün Beleştepe'sinde gömülmek için oranın kendilerine mezarlık yeri olarak ayrılmasını isterler ya da küllerini İnönü'nün çimlerine savrulmasını vasiyet ederler. Ama, ruhları asla ve asla ölmez! 12. Adam giydiği Kartal Baskılı ÇARŞI Formasını stad yapılırken İnönü'nün çimlerine çoktan ruhuyla birlikte gömmüştür. Şimdi o formanın üstünde gelecekteki başarılar ve zaferler özgürce yeşermektedir... Ve, artık sahada 12'ler savaşmaktadır.
Forma nerede mi gömülü? Eski açık tarafı ceza alanı dışındaki sağ iç köşede... '12.Adam Çarşı Forması'nı yaptığımız ayinle mabedimize gömdük ve üzerine de şu dörlüğü yazdık:
İnönü'ye karanlık çöktüğü zaman
Dışarıda yağmurlar yağdığı zaman
Tibünlerde ÇARŞI coştuğu zaman
Haydi bastır Şanlı Karakartalım...
O forma Beşiktaşımıza ömür vermiş ve vermekte olan tüm Kartallara hitaben oraya gömülmüştür. Dünyada başka örneği varsa buyursunlar çıkarsınlar.
Hoşlanmadığınız derse, tepkinizi gösterin.Bu davranış daha sağlıklıdır.
·Öğretmen öğrenciden feyiz alır, öğrenciden öğreti istemez.ÇArşı, öğretendir, mabedi Kapalıdır.
· ÇArşı, asallıktır, asalaklığı barındırmaz.
· ÇArşı gereksinimlerine göre gelişir, Çarşı dayatmalarla,
atıflarla hareket etmez.
· ÇArşı, kanıtlar, dizgiler, düşünür ve hareket eder.
· ÇArşı, oyunu ve dalavereyi bozar.
· ÇArşı, etkinliktir, doyurucudur. Toku ağırlamaz aça vaat etmez gösterir.
· Can sokağında bir nefestir ÇArşı.
· Zorluk ÇArşı’nın çarkıdır bunu görmezden gelmek zorluğa uyumdur.
· ÇArşı, karşıttır.
· ÇArşı, kendini biçimlendiren özgür bir yasadır ve insani bir tavırdır.
· Sessizliği dinleyen, sessiz ve hissiz kalandır.Şaşkınlık kişiye
münhasırdır, şaşırmak istemiyorsan şaşırt.
· ÇArşı kumpasa gelmez.
· ÇArşı, bir şeyleri başlatmayı beklemez, başlatır.
· Beklemeyip yapandır ÇArşı.
· ÇArşı tavırdır. Yönlendirilemez.
· Kafalarda yeterliliği olmayan modamsı tavırları ÇArşı silkeler atar.
· ÇArşı, ciddiyetten uzak, varsayımlarla, beslemelerle hareket etmez.
· Türküler sabırla aktarılır. Nesilden nesile geçen dilden dile dolaşan
türküler uhrevi bir dışavurumdur. ÇArşı içimizdir.
· Türkü dinlemekten bıkanların mabedidir ÇArşı.
· Sen türkünü söyle, kendimiz olmaktır ÇArşı.
· ÇArşı, erdemdir, yenilikçidir, gelişmişliktir, hassasiyettir, özgürlüktür.
· ÇArşı BEŞİKTAŞLILIKTIR.
· Tarih düşünenlere ÇArşı’yı böyle belletti.
KISACA ALAYINA GİDENDİRRRRRR